Meyve Bahçesi Kurmak

Bu konuyla ilgili bir yazı kaleme alan Para Dergisi’nden İdriz Çokal’a göre Türkiye, meyvecilikte dünyanın en şanslı ülkelerinden biri konumunda. Dört mevsimin hakkıyla yaşandığı ülkemizde, her çeşit meyve kolaylıkla üretilebiliyor. Ülkemiz kayısı ve kiraz da dünya birincisi, şeftali de ise yine dünyanın en önemli üreticileri arasında. Narenciye konusunda dünyada ki söz sahibi ülkelerden biri olan Türkiye, çilekte de atağa kalktı ve dünya liderliğini yakalamak üzere.

Meyveciliğin her geçen gün geliştiği Türkiye’de 2000 yılından bu yana meyve üretimi yüzde 20.7 büyüdü. 2000’lerin başında ortalama 13.5 milyon ton olan yıllık üretim Tarım Bakanlığı verilerine göre bugün 16.3 milyon tona yükseldi.

Üretilen meyvenin büyük kısmının sofralarımızda tüketildiği ülkemizde bu meyvelerin yaklaşık 1 milyon tonu ise işlenip meyve suyu olarak raflardaki yerini alıyor. Toplam 16 milyon ton meyvenin üretildiği Türkiye’de meyve suyu üreticilerinin 1 milyon tonu bile bulmakta zorlanmaları ise birkaç sebepten oluşuyor. Sanayiye dönük meyve üretimi yapılmasının yok denecek kadar az olması ve sanayicinin çok düşük maliyetle meyve alım talebi yapması bunun önemli etkenleri arasında. Bu iki etken bir araya geldiği zaman bu kez ithalatla meyve suyu üretimi ortaya çıkıyor.

Aslında sıkıntı yaratan bu noktada ise yeni bir fırsat doğuyor ve sanayi tipi meyvecilik devreye giriyor. Meyve suyu üretimi için bahçe kuranlar, ciddi fırsatlar yaratacak bu yeni sektörde kazançlı çıkacak gibi görünüyorlar.

İlk bakışta kolay gibi görünse de içersinde bazı zorlukları da barındıran meyve bahçeciliğinden yanlış bir adımın ardından vazgeçmenin faturası ağır olabiliyor.  İlk etapta hangi meyveye yatırım yapacağını belirlemeli ve ona göre bir yol çizmelisiniz. Yatırımın en erken size dönüşünün 4 yılı bulacağı hesap edilirse, doğru fidan, doğru meyve ve uygun ölçekle bu işe girmeli yani ayağınızı yorganınıza göre uzatmalısınız.

Meyve bahçesi kurmanın maliyeti

Son dönemlerde klasik anaç ya da bodur’un tavsiye edildiği meyve bahçesi kurma işlemi aslında maliyet açısından son derece makul seviyede.

Klasik anaç olarak, bir dönümlük bir araziye meyvenin çeşidine uygun olarak 20 fidan dikilebiliyor. Ortalama fidanın 5 TL olduğunu değerlendirirsek, dönüm başına maliyetin 100 TL olduğunu düşünebiliriz.

Bodur ağaçlar ise, bir dönüm araziye yaklaşık 60 tane dikilme özeliğine sahip. Yaklaşık 15 TL olan bodur ağaç fiyatlarının bir dönüm üzerindeki maliyeti ise 900 TL’yi buluyor. Tabi bunlar sadece fidanların maliyeti. Bu rakamların üzerine ilave olarak sulama, budama ve 4 yılık emeği de ilave etmeniz gerekiyor.

Klasik anaç ve bodur ağaçlar üzerine değerlendirme yapan uzmanlar, daha hızlı büyüyerek, fazla meyve veren bodur ağaçları öneriyor. İlk bakışta daha maliyetli gibi görünse de bodur ağaçların daha verimli olduğu belirtiliyor. Fidan dikimleri ise genelde sonbahar ile ilk bahar arasındaki süreçte gerçekleştiriliyor.

Özet olarak değerlendirmek gerekirse, 1 dönümlük bir arazi için yaklaşık 1.00 TL’lik bir maliyeti gözden çıkarmamız gerekiyor. Eğer bu işten ekonomik olarak kar elde etmek istiyorsak en az 50 dönüm araziyi bu şekilde kullanmamız gerekiyor.  Meyve suyu üretimi yapan sanayicilere göre ise 1.000 dönüm ve üzeri ölçeklerde üretim yapılması tercih edilebilir etken olarak göze çarpıyor.

[hana-code-insert name=’orta’ /]